Geleceği Teknoloji, Teknolojiyi Çocuklar Yönetecek

Her şey buhar makinasının icadı ile başladı. İnsan gücünün yerine makineler geçti. İnsan hayatına getirdiği kolaylıklar ve kazançlar görülmeye başlanınca da teknolojinin gelişimi arttıkça arttı.

Buhar makinesinin ardından elektrik girdi toplumların yaşamına. Gaz lambalarının yerini ampuller, mektupların yerini telgraf ardından telefonlar, kilerlerin yerini buzdolapları aldı ve bunlar gibi sayısız elektromekanik aletle tanıştık. Hepsi insan yaşamını büyük ölçüde kolaylaştırdı.

Ve dijital teknoloji; bilgisayarlar ve internet. Bu devirden sonra toplumların yaşamları tamamıyla bir değişime girdi. Teknolojik yenilikleri icat eden insan bir yandan da teknolojinin bağımlısı olmaya başladı. Her bulunan yenilik bizi kendine hayran bırakarak, yaşamımızı inkar edilemeyecek düzeyde kolaylaştırarak, bizi teknolojisiz kalamayacak şekilde kendine bağladı. Cep telefonları, bilgisayarlar, internet, akıllı ev aletleri sistemleri, tıbbi teknolojik aletler, üretim sistemleri bunlardan sadece birkaçı. Gelecek artık bu teknolojiler etrafında şekilleniyor ve bu demek ki, gelecekte kendimize yer bulabilmemiz için sadece teknoloji kullanıcısı değil aynı zamanda da birer teknoloji üreticisi de olmamız gerekmekte.

Y kuşağı adı verilen nesilden itibaren dijital teknolojilerin üretilmesinde söz sahibi olan bir toplum gelişmeye başladı. Y nesli hem kullanıcı hem üretici nesil oldu teknoloji konusunda. Sırada Z kuşağı var. Bu neslin neredeyse tamamen dijital işler yapan, uzmanlığı teknoloji üretmek ve yönetmek olan nesil olacağına inanılıyor. Çünkü günümüzde herkes teknolojiyi kullanabiliyorken, üreten ve yenilik getirebilen kişi sayısı hala sınırlı. Gelecekte çocukların iyi bir kariyer ve yaşamlarının olabilmesinin yolu da, onlara teknolojiyi üretmenin ve yönetmenin yolunu öğretmekten geçiyor.

Bu sebepten pek çok ülkede okul öncesi yaştan itibaren çocuklara kodlama, okullarda ders olarak verilmeye başlandı. Ancak okullardaki materyal ve zaman yetersizliği nedeniyle, aileler diğer dersler gibi kodlama öğrenmeleri için de çocuklarına dışarıdan destek sağlamaya çalışıyorlar. Ülkemizde de bu durum oldukça yaygınlaşmaya başladı. Atölye Eskişehir ve benzeri kurumların çalışmaları sayesinde çocuklar, yaş gruplarına uygun olarak hazırlanmış müfredatlar ile eğlenerek, oyun oynayarak kodlama öğreniyor. Çocuklarımız kodlama öğreniyor, geleceğe yön veriyor.